İlerleme son derece hızlı gidiyor. “Open Industry 4.0 Alliance”, 2019’un ilkbaharında kuruldu; başlangıçta 8 olan üye sayısı bugün 60’a çıktı. VEGA da artık bu üyelerden biri. Merkezi Almanya’nın Kara Ormanlar bölgesinde bulunan ölçüm teknolojileri şirketi, “Open Industry 4.0 Alliance” birliğinin hedeflerini paylaşıyor ve piyasadaki heterojen bulut hizmetlerinin ekip çalışmasını mümkün kılacak bir birliğe dönüştürmeyi destekliyor.

Söz konusu olan ister Akıllı Fabrika, ister Endüstri 4.0, ister Nesnelerin İnterneti (IIoT) olsun… Tüm bu kavramların arkasında yatan hep aynı şey. İstenen; fabrikaların, makinelerin, bileşenlerin birbiriyle ağ oluşturması ve daha akıllı bir şekilde çalışması. VEGA, geniş kapsamlı sensör portfolyosu ile, yüksek performanslı seviye ve basınç ölçüm teknolojilerine yöneltilen beklentilere cevap veren ürünler sunmaktadır. Standart uygulamalardan en yüksek karmaşıklıktaki çözümlere kadar akla gelebilecek tüm üretim ortamları için. Üretimin bilişim teknolojileri ile birleştirilmesi ve ölçüm sonuçlarını üretim süreçlerini akıllı bir şekilde kontrol etmekte kullanılması gittikçe daha fazla önem kazanmaktadır.

VEGA’nın sıfır stoklu üretim çözümleri
VEGA Inventory System bu hedefe ulaşılmasında güçlü bir adımdır. VEGA Inventory System, lojistik otomasyonu ve BT arasında bir köprü oluşturur ve sıfır stoklu üretim yapmak için gerekli veri akışını sağlar. Bu şekilde, üretim esnasında malzeme ikmalini sağlamak için gerekli olan depolara ihtiyaç kalmaz. Malzeme tedariki, üretim sürecinde gerekli olduğu anda otomatik bir şekilde yapılır. Bunun için gerekli olan verilerin akışını VEGA sensörleri sağlar.

VEGA Dijital Çözümler Ürün Sorumlusu Jakob Hummel, “Artık aynı zamanda bulut teknolojisi üzerinden kendi IIoT hizmetlerini sunmayan hemen hemen hiçbir cihaz üreticisi kalmadı. VEGA olarak müşterilerimize otomasyon çözümleri konusunda paket hizmetler sunmaktayız. Bu hizmetler üretim süreçlerini hem daha da hızlandırmakta hem de esnek hale getirmektedir,” diyerek endüstri kollarındaki mevcut durumu açıklıyor.

En önemli kriter açıklık
Endüstri 4.0’ın gün geçtikçe daha ilerlemesi, sahibine özel bulut hizmetleri yaygınlaştıkça bunların tek başına uygulanmasının mümkün olmadığına daha da açıklık kazandırıyor. Endüstri 4.0, ancak tedarikçiden üreticiye kadar değer artırma zincirinin tamamında işbirliği ve uyumluluk söz konusu olduğunda yararlı olabilir. Başarının ve başarısızlığın en önemli faktörü açık ve net standartlardır. VEGA bu nedenle 2020’nin başından beri “Open Industry 4.0 Alliance” üyesidir. Birliğin 60 üyesi üretimde, münferit bileşenlerden servis hizmetlerine kadar açık ve standartlaştırılmış bağlantılara güvenmektedir.

Müşteriler için daha fazla seçenek
Müşterilerimiz için bunun anlamı, modüler ve ölçeklendirilebilir çözüm yapı taşları arasından istediği tercihi yapabilmektir. Hummel, “artık hiç kimsenin satıcıya bağımlı olmaktan korkmasına gerek kalmamıştır”, diyor. Şimdiye dek bir üreticinin ürününü satın alırken aynı üreticinin sunduğu teknolojiyi de kullanma tercihi yapılmış oluyordu, “oysa artık birliğin açık standartları ile tedarikçinin değiştirilmesi çok daha kolaylaştı”, diyor Hummel. Müşteri artık yeni cihaz ve makinelerini mutlaka daha önceki üreticiden almak zorunda kalmıyor. Kullandığı teknolojiyi değiştirmesine gerek kalmadan farklı birçok üreticinin ürün ve hizmetlerini kombin etmesi mümkün. Jakob Hummel açıklamalarına, “Gelecekte Birlik sayesinde, tek bir dil konuşarak müşterilerimize birçok farklı teklifler sunacağız”, diyerek devam ediyor. Bu olanak, Akıllı Süreçler ve Akıllı Fabrika yolunda birçok şeyi kolaylaştıracak.

Birçok izole çözüm geçmişte kalacak
“Open Industry 4.0 Alliance” bu noktada açık bir ekosistem hedeflediğini belirtiyor. Bu hedefin tam anlamı, farklı birçok izole çözümleri aşarak Avrupa endüstrisinin önemli bir atılıma geçmesini sağlamak. Birliğin şimdiki ve gelecekteki üyeleri hep birlikte bir araya gelerek, “Open Industry 4.0 için bağlayıcı ve birleştirici   bir çerçeve oluşturmayı planlıyor. Diğer girişimlerle karşılaştırıldığında Birlik, örgüt yapısı açısından çok büyük farklılıklar gösteriyor. Hummel, işte tam da bunun Birliği başarıya taşıyacağından emin olduğunu belirtiyor. Çünkü birincisi, “open”ın anlamı, her bir üyenin eşit haklara sahip olması. İkincisi ise, üyelerden her biri “one” prensibine bağlı kalıyor. Yani, her bir üye Birliğe kendi yetenek ve teknolojilerini “Müşteri Kraldır” yaklaşımı ile koymaktadır. Müşteri daima, birleştirici ve ölçeklendirilebilir paket çözümünden faydalanacağından emin olabilir.